Tanrıların Çağrısı Yeniden Yankılanıyor

Efe Elmas, kadim mitlerin simgesel kodlarını çözümlediği yeni eseri “PAN: Bize Ne Mesaj Veriyor?” ile mitolojinin derin sularına çağırıyor. 

Tanrıların Çağrısı Yeniden Yankılanıyor

Yalnızca bir doğa tanrısı değil, bilinçdışının, içgüdülerin, doğanın ilkel gücünün sembolü olan Pan’ın izini arkaik dönemden günümüze kadar sürüyor. Pan’ın, doğayla bağımızı yeniden kurmaya çalışan bir arketip olduğuna dikkat çeken yazar, Anadolu’dan Avrupa’ya, Asya’dan Orta Amerika’ya uzanan sembolleri, mağara duvarlarından modern psikolojiye kadar taşıyor. Kitapta Pan; hem korkulan hem kutsanan, hem avcı hem şair, hem kaotik hem dönüştürücü bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Carl Gustav Jung’un “kolektif bilinçdışı” ve arketipler kuramı, Pan figürü üzerinden derinlemesine ele alınıyor. Flütüyle neşe ve dehşeti aynı anda taşıyan bu tanrı, doğa ile insan arasındaki kadim bağı, şehveti, dansı, korkuyu ve hatta ölümü temsil ediyor. Elmas’ın detaylı araştırması; Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç gibi taş devri yerleşimlerinden, Orfik ilahilere, Homerik metinlerden Jung’un analizlerine kadar geniş bir kültürel havzayı kucaklıyor. Erhan Altunay’ın editörlüğünde hazırlanan kitap; sembollerin diliyle düşünen, mitleri psikolojik derinliğiyle okumak isteyen herkes için eşsiz bir kaynak. PAN, “modernliğin kopardığı bağları” yeniden örmek için bir çağrı. Ve bu çağrı doğadan, içimizdeki hayvandan, hayattan geliyor.

Önceki Haber Sonraki Haber

Yorum yok